Saat deyip geçme; 5 padişah, 12 cumhurbaşkanı, 27 başbakan gördü
AHMET EFLAKİ DEDE’NİN YETİŞTİRDİĞİ USTALARDAN MEHMET ŞÜKRÜ’NÜN 1864 YILINDA YAPMIŞ OLDUĞU SAAT 157 YILDIR ÇALIŞIYOR. 5 PADİŞAH 12 CUMHURBAŞKANI 27 BAŞBAKANI GERİDE BIRAKAN SANAT ESERİ, 1,5 ASIRDIR ZAMANI ŞAŞIRMADAN MUNTAZAM BİR ŞEKİLDE ÇALIŞMAYA DEVAM EDİYOR.
Ahmed Eflâkî Dede’nin yetiştirdiği ustalardan Mehmed Şükrü’nün 1864 yılında yapmış olduğu şaheser saat, tam 157 yıldır tıkır tıkır çalışıyor. 5 padişah, 12 cumhurbaşkanı ve 27 başbakanı geride bırakan sanat eseri, 1,5 asırdır zamanı şaşırmadan muntazam bir şekilde çalışmaya devam ediyor.
Osmanlı ustalarının yaptığı saatler, ilk günkü gibi muntazam şekilde çalışıyor. Kadranlarından yelkovanlarına, akreplerinden saniyelerine kadar her işçiliği bir sanat eseri olan ustalardan Ahmet Eflâkî Dede’nin yetiştirdiği Mehmed Şükrü’nün 1864 yılında yapmış olduğu saat, tam 157 yıldır tıkır tıkır çalışıyor. 5 padişah, 12 cumhurbaşkanı ve 27 başbakanını geride bırakan sanat eseri, 1,5 asırdır zamanı şaşırmadan muntazam bir şekilde işliyor.
Saat ustası Mehmet Şükrü’nün yapmış olduğu 7-8 saatten 2 tanesini restore etme imkânı bulan antika saat restoratörü Fatih Yurtdakal, “Bu coğrafyada Osmanlı döneminde maalesef çok az sayıda Türk saat ustası yetişmiştir. Bu ustaların sayısı bir elin parmaklarını geçmemektedir. Bunların en bilineni Eflâkî Dede’dir. Onun yetiştirdiği saat ustalarında bir tanesi de Mehmed Şükrü’dür. Mehmed Şükrü, en iyi saat ustasıdır. Çünkü yaptığı saatler gerçekten de bir birinden farklı ve muazzam sistemlere sahiptir. Mehmed Şükrü’nün 7-8 tane bilenen saati vardır. Bunlardan 3 tanesine koleksiyonerler sahipken, diğerleri Dolmabahçe ve Topkapı Sarayı müzelerinde teşhir ediliyor. Şu ân Bursa’daki iş adamı Mehmet Demiralay’ın cep ve masa saatini restore etme fırsatı buldum. Bu saatler artık bulunmuyor. Bu saatler artık bizim saatçiliğimiz için önemli parçalardır. Maalesef yurt dışına gitmiş çok saatimiz var” dedi.
Mehmed Şükrü’nün imâl ettiği saatlerde kendine has özellikler kullandığını anlatan Fatih Yurtdakal, “Her saati bir birinden farklıdır. Her saatinin çalışma sistemini değişik yapmıştır. Her saatin kadranlarını farklı yapmıştır. Bilenen ve müzelerde görünen bütün saatleri birbirinden çok farklıdır. Hakikaten saatçilik dünyası için çok önemli komplikasyonlar kullanmıştır” diye konuştu.
Bursa’nın saatçilik konusunda çok şanslı olduğunu belirten Fatih Yurtdakal, “Saatçilik ve mikromekanik okulunun ilk defa Bursa’da açılması ve Saatçilik Vakfı’nın Bursa’da kurulması gibi güzel adımlar atılmıştır. İyi saat koleksiyonerlerinin de Bursa’da toplanması gibi güzel işler Bursa’da hayata geçmektedir” ifadelerini kullandı.
Mehmed Şükrü’nün yapmış olduğu bu saatin en büyük özelliğinin eşapman sistemi olduğunu ifade eden Fatih Yurtdakal, “Denizci kronometresi, marinler gibi dedent eşapman sistemi kullanmış. Bunu da bizim görebileceğimiz bir yere koymuştur. Kadranlarda saatin ne kadar dakik olduğunu görmemiz için saniye iğnesi kullanmıştır. Bir kadranda akrep ve yelkovan iğnesi kullanmıştır. Simetrik kadranlarda ise miladî ve hicrî takvimleri kullanmıştır. Bunun yanı sıra en altta da haftanın 7 gününü gösteren kadran kullanmıştır. Bunları göstermekle kalmamış, her kadranı kendi içerisinde çok güzel bir kalem işçiliği ile yaparak, bir şaheser ortaya çıkarmıştır. Saatlerinde genellikle bu tarz sütunlar kullanmıştır” dedi.