Yapımında mahkumlar çalıştı, dünyaya ışık tutuyor
SİVAS’TA BULUNAN TARİHİ KÜTÜPHANENİN YAPILIŞ ŞEKLİ VE RAFLARINDA YER ALAN ESERLER İLE DÜNYA’DA EŞİ BENZERİ BULUNMUYOR
Sivas’ta bulunan tarihi kütüphanenin yapılış şekli ve raflarında yer alan eserler ile dünyada eşi benzeri bulunmuyor.
Sivas’ta bulunan Ziyabey Yazma Eserler Kütüphanesi, Selçuklu ve Osmanlı döneminde medreselerde okutulan binlerce el yazması esere ev sahipliği yapıyor. Dünyada başka bir örneği bulunmayan nadir eserlere de ev sahipliği yapan kütüphane yapılış şekli ile de dikkat çekiyor. Garipler mezarlığına ait arazi üzerinde mahkûmlar tarafından inşa edilen binanın yapım şekli ile de benzeri bulunmuyor. Paha biçilmez eserlere sahip kütüphanede güvenlik tedbirleri ise bankaları aratmıyor.
Dünyada benzeri yok
Ziyabey Yazma Eserler Kütüphanesi Müdiresi Dahiye Karagülle, kütüphanenin barındırdığı eserler ve binanın yapım şekli ile benzeri bulunmadığını belirterek, “Burası Yusuf Ziya Başara tarafından 1908 yılında inşa ettirildi. Vali Muammer Bey, garipler mezarlığının bir kısmı olarak nitelendirilen bu arsa üzerinde kurulması için ısrarcı oluyor. Ziya Bey’de kendi ailesinin vakfı olan Daru’r Raha Vakfının, tuzla ocağı gelirlerinden pay alarak inşa ettiriliyor. Kütüphane yapım olarak içerisinde ki eseler olarak belki de Dünya’da ya da bulunan en nadide binalardan birisidir. Bu binanın yapımında işçi olarak mahkumlar kullanılmıştır. Bu olay dünyada çok nadir olan bir olaydır. Bir kütüphane bir hapishane kapatır, düşüncesinden yola çıkarak o dönem böyle bir proje geliştirilmiştir. İçerisinde bulunan eserler o dönemde İstanbul dahil olmak üzere Anadolu coğrafyasında yada Osmanlıda hiçbir yerde bulunamayan en nadide eserlerle bu kütüphaneyi donatıyor. O yüzden kütüphanemiz kuruluş döneminden bu güne çok ihtişamlı güzel bir kütüphanedir” dedi.
Kapanan medreselerin kalbi burada atıyor
Büyük medreselerde okutulan bin çok eserin kütüphanede korunduğunu kaydeden Dahiye Karagülle, “Şu anda yazma eserler olarak bin 616 tane yazma eserimiz mevcut, 17 bin 600 tane daha da girişi yapılan matbu dediğimiz eserler bulunmakta. Bin 616 tane yazma eserimiz var. Bunların içerisinde Dünya’da tek nüsha olarak tahmin edilen 3 tane eserimiz var. 15. Yüzyıla ait eserlerdir ve kimisi fıkıh, kimisi şiir ve edebiyat tarzında eserlerdir. Sadece Sivas’a ait medreseler değil Sivas’ın dışında da birçok medresenin kitapları da gene kütüphanemizde korunmaktadır. Sahabiye Medresesi Müderrisi, Ahmet Es Sivasi’nin kitapları, Bursa Medresesi, Kayseri Serçeoğlu Medresesi’nin eserleri, Fatih Sultan Mehmet Han’ın Medresesine ait eserler, Merzifon Medresesi, Şifahiye ve Gök Medreseye ait eserler kütüphanemizde bulunmaktadır” dedi.
Eserlere dijital ortamda erişim mümkün
Karagülle, eserleri gelecek kuşaklara aktarabilmek için koruma altında olduklarını, ancak eserlerden faydalanmak isteyen araştırmacıların dijital ortamda eserlerden istifade edebildiğini belirtti. Karagülle “Araştırmacılarımız bu eserlere Yazma Eserler Kurum Başkanlığımızın portalından ulaşıp tarama yapabiliyorlar. Hatta kurum başkanlığımızın kendi bastığı kitaplar var onları da orada görüp satın alma veya da indirme imkanları var. Araştırmacılarımıza mevcut hazırladığımız katalogları sunuyoruz. Kendisi orada ayrıntılı katalogda istediği eseri tespit ediyor. Vereceğimiz talep formunu doldurup hangi amaçla çalışacağını orada belirtiyor bu bir nevi dilekçe niteliği taşıyor. Daha sonra nüfus cüzdanı fotokopisiyle bize müracaat ediyor ya dijital olarak kendine veriyoruz yada online olarak sistem üzerinden gönderiyoruz. Biz sadece Türkiye yada Sivas’taki hocalarımıza değil yurt dışında Harvard Üniversitesi, Fas, bir çok üniversitedeki hocalara da online hizmet verir durumdayız şu anda” dedi.
Banka gibi korunuyor, kitaplarda çip var
Karagülle kütüphanede üst düzey güvenlik tedbirleri bulunduğunun altını çizerek şunları söyledi:
“Bizim 7/24 kamera sistemimiz var bütün odalarımız bu kamera sistemiyle 6 ay korumalı bir görüntü altına alınıyor. Bunun haricinde alarm sistemlerimiz var. Saat 5’ten sonra bu alarm sistemimiz devreye girer ve burada hareket sensörleriyle en ufak bir harekette direk Kayseri Aselsan firmasıyla anlaşmamız olduğu için onlar haberdar oluyorlar. Daha sonra sorumlu aranır eğer gereken bir bilgi alınmazsa direk polis buraya geliyor ve gerekeni yapıyor. Bunun haricinde kitapların içlerinde çipler yerleştirildi. Kitapların kurumdan herhangi bir şekilde çıkma durumu olamaz. Bizim yazma eseler bölümümüzün iki kapısı var bu iki kapının girişlerinde parmak izi okuma tanımlı ve parmak izimiz olmadan bu kapıların açılması kesinlikle mümkün değil.”