KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’dan AB’ye Kapalı Maraş tepkisi
KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ (KKTC) CUMHURBAŞKANI ERSİN TATAR, AVRUPA BİRLİĞİ’NİN (AB) KAPALI MARAŞ BÖLGESİNİN AÇILMASI KONUSUNDAKİ OLUMSUZ TUTUMUNA TEPKİ GÖSTEREREK, “AB’NİN NE KADAR İLKESİZ VE İKİYÜZLÜ OLDUĞU BİR KEZ DAHA GÖZLER ÖNÜNE SERİLDİ” DEDİ.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avrupa Birliği’nin (AB) Kapalı Maraş bölgesinin açılması konusundaki olumsuz tutumuna tepki göstererek, “AB’nin ne kadar ilkesiz ve ikiyüzlü olduğu bir kez daha gözler önüne serildi” dedi.
KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kapalı Maraş’ta bazı kamu alanlarının halka açılmasının ardından AB ve Rum tarafının konuyla ilgili olumsuz tutumlarına yönelik sert açıklamalarda bulundu. Kapalı Maraş’ın açılması konusunda ikinci aşamaya geçildiğini ve açılımların devam edeceğini belirten Tatar, “Maraş’ta ikinci adım uluslararası hukuk ile insan haklarına uygun şekilde mağduriyetlerin giderilmesi için atılmıştır” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, “Rum Yönetimi, bu açılımı engellemeye yönelik olarak her yolu ve yöntemi kullanmakta, Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvuracak olan kendi vatandaşlarını tehdit etmekte, korku salmaktadır. Bunların yansıra üçüncü ülke vatandaşlarının da Güney’den KKTC’ne geçişleri çeşitli gerekçelerle engellenmektedir. İşte insan haklarına aykırı olan Rum Yönetimi’nin bu tutumudur” ifadelerini kullandı.
“İki devletli çözüm, Cenevre’de müzakere masasına konuldu”
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Rum Yönetimi’nin geçmişten bu yana diyalog ve uzlaşı çağrılarına olumsuz yanıt verdiğini ve Kıbrıs’ın tümüne sahip çıkma girişimlerini sürdürdüğünü belirterek, “Elbette ki buna karşı seyirci kalmamız mümkün değildir. Rum Yönetimi, federal temele dayalı çözüm şekli ile halkımızı azınlık yapmayı hedeflerken bir diğer hedefi de Türkiye’nin garantörlüğü aldırmak ve Türk askerini Kıbrıs’tan uzaklaştırmaktır” dedi.
Kıbrıs konusuyla ilgili 1968 yılında başlayan müzakere süreçlerinin de Rum tarafının olumsuz tutumu nedeniyle başarısızlıkla sonuçlandığını, özellikle Annan Planı referandumu ve Crans Montana’da yaşananların federal temele dayalı bir çözüm şeklinin mümkün olmadığını bir kez daha gösterdiğini vurgulayan Tatar, “Bunların neticesinde de Kıbrıs’ın ve bölgenin yararına olan egemen eşit iki devletin varlığına dayalı çözüm tarafımızdan gündeme getirilmiş ve Cenevre’de müzakere masasına konulmuştur. Bu çözüm önerimizden geri adım atmamız da asla mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
“Amacımız mağduriyetleri gidermektir”
Tatar Kapalı Maraş konusunda ise, “47 yıldır çürümeye terk edilen kapalı Maraş konusunda da 2020 yılında büyük büyük bir açılım başlatılmış, uluslararası hukuk dikkate alınarak Kapalı Maraş’ta kamuya ait bazı bölgeler ile deniz sahilinin bir bölümü halkın kullanımına açılmıştır. Bu açılımın yankıları devam ederken, 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nın 47’nci yıldönümünde açıklamış olduğum gibi kapalı Maraş açılımının ikinci aşamasına geçmiş bulunuyoruz. Buna göre, KKTC’nin bir parçası olan kapalı Maraş’ı açma kararımız, yıllardan beridir mallarına ve mülklerine gidemeyen eski sakinlerinin ve hak sahiplerinin mülklerinin iadesini mümkün kılacak son derece önemli bir açılımdır. Amacımız mağduriyetleri gidermektir. Bu açılım Taşınmaz Mal Komisyonu üzerinden gerçekleştirilecektir” dedi.
Bu çerçevede Kapalı Maraş’ın yüzde 3.5’una tekabül eden bölgenin askeri bölge statüsünün kaldırıldığını söyleyen Tatar, “Bu adımla iade talebiyle başvuran hak sahiplerine Taşınmaz Mal Komisyonu’nun bu yönde bir karar vermesine olanak sağlanacaktır. Bu açılım, uluslararası hukuka ve insan haklarına uygun bir şekilde gündeme getirilirken, AB ile bazı ülkelerden güç ve cesaret alan Rum Yönetimi, bu açılımı engellemeye yönelik olarak her yolu ve yöntemi kullanmakta, Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvuracak olan kendi vatandaşlarını tehdit etmekte, korku salmaktadır. Bunların yansıra üçüncü ülke vatandaşlarının da Güney’den KKTC’ne geçişleri çeşitli gerekçelerle engellenmektedir. İnsan haklarına aykırı olan Rum Yönetimi’nin bu tutumudur” diye konuştu.
“AB’nin ne kadar ilkesiz ve ikiyüzlü olduğu bir kez daha gözler önüne serildi”
Tatar, Annan Planı ile ilgili referandum sürecinde Kıbrıs Türklerinin “evet” demesi halinde izolasyonlar ve ambargoların kaldırılacağı, Kıbrıs Türklerinin açıkta ve soğukta bırakılmayacağı sözlerini veren AB’nin sözlerini yerine getirmediğini söyledi. Buna karşılık AB’nin ’hayır’ diyen Rum tarafını tek yanlı ve haksız bir şekilde üyeliğe aldığını vurgulayan Tatar, “Verdiği sözleri yerine getirmeyen, Kıbrıs Türk halkının haklarını ayaklar atında çiğneyen AB, şimdi ise Kapalı Maraş açılımımıza karşı çıkarken, Rum yanılışı bir tutumla uluslararası hukuktan ve insan haklarından bahsetmektedir. Bu da AB’nin ne kadar ilkesiz ve ikiyüzlü olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir” dedi.
“Kapalı Maraş açılımımız deva edecektir”
Cumhurbaşkanı Tatar, “Uluslararası hukuk ile insan haklarını, Kıbrıs Türk halkı katledilirken, katliam çukurlarına gömülürken, aç ve susuz bırakılırken, bütün hakları ayaklar atında çiğnenirken seyirci kalanlardan öğrenecek değiliz. Kim ne yaparsa yapsın, kim ne söylerse söylesin Anavatan Türkiye tarafında desteklenen egemen eşit iki devletin varlığına dayalı çözüm önerimiz müzakere masasındadır. Kapalı Maraş açılımımız da devam edecektir. Asla geriye dönüş olmayacaktır” şeklinde konuştu.