Kara kışta ürettiği domatesleri Avrupa’ya pazarlıyor
SOĞUK HAVASIYLA ÜNLÜ SİVAS’TA JEOTERMAL ENERJİ İLE EKSİ 20 DERECE BİLE DOMATES YETİŞTİRİLİP, YÜZDE 80’İ AVRUPA ÜLKELERİNE İHRAÇ EDİLİYOR
Sivas’ta iş adamı Sami Aydın, geliştirdiği proje ile dondurucu soğuklarda ürettiği domatesleri Avrupa’ya pazarlıyor.
Sivas’ta iki dönem belediye başkanlığı yapan iş adamı Sami Aydın, geliştirdiği proje ile Sivas’ta bir ilke imza attı. Aydın aynı zamanda soğuk iklimin hakim olduğu Sivas’ta dondurucu soğukların yaşandığı kış mevsiminde bile tarım yapılabileceğini herkese ispatladı. Aydın, geçtiğimiz yıl Sıcak Çermik Termal bölgesinde 60 dönümlük dev bir cam sera kurdu. Jeotermal enerji ile ısıtılan cam serada, hava sıcaklığının sıfırın altında 20 derecelere düştüğü günlerde bile domates üretmeyi başardı. Topraksız üretim yapılan serada günde ortalama 2 ton domates üretiliyor. Çalışanların yüzde 97’sini kadınlar oluşturuyor. Cam serada şuanda 50’ye yakın kadın çalışıyor. Üretilen domatesler Almanya ve Fransa başta olmak üzere çeşitli Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor.
Sera termal su ile ısıtılıyor
Yatırımı ile Sivas’ta öncülük yapan iş adamı Sami Aydın, seranın termal su ile ısıtıldığını söyledi. Aydın, “Burası jeotermal su ile ısıtılan topraksız, ful otomasyon sistemle çalışan modern bir sera. Sivas gibi soğuk iklime sahip olan bir şehirde ilk uygulama, ilk örnek. Bizim hedefimiz Sivas’a böyle bir yatırımın yapılabileceğini göstermek, örnek olmak önemli hedeflerimizden birisiydi. Bu sene ikinci sezonumuz. Geçen yıl başladık. Dolayısıyla bir kışı geçirdik ikinci kışı şu an yaşıyoruz. Hiçbir sorun yaşamadan gayet kaliteli, standardı yüksek ürünler elde edebileceğimizi burada görmüş olduk. Burada 50 kişi çalışıyor. Bunların yüzde 95’i bayanlardan oluşuyor. Kadın istihdamı açısından da önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Rekolte 2 bin ton
Aydın, seradan yıllık ortalama 2 bin ton ürün aldıklarını belirterek, “Seramız 40 dönüm kapalı alana sahip. Arazi olarak da 60 dönüm civarında bir arazi üzerinde kurulu bir sera. Buranın yıllık ortalama üretim kapasitesi 2 bin ton. Bu yüzde 10-15 zaman zaman üstüne de çıkabiliyor. Geçen sene bunun üzerine de biraz çıktık. Ama ortalama olarak bizim hedefimiz 2 bin ton ürün elde edebilmekti bunda da başarılı olduk. Tabi burası tamamen teknolojiyle yönetilen bir alan. Dolayısıyla bitkinin ihtiyacı olan gübrelerin dışında herhangi bir şeyle bitki karşılaşmıyor. Bu da ürünün daha istenilen standartlarda olması ve yüzde 90 veya yüzde 100 seviyesinde birinci sınıf ürün olarak elde ediyor olmanız çok önemli. Çünkü 40 dönüm alanı nemiyle havasıyla, sıcaklığıyla aynı seviyede tutmak normal yöntemlerle sağlayacağınız bir surum değildir. Topraktan gelebilecek herhangi bir olumsuzlukları burada yaşamanız söz konusu değil. Bütün bunları bir araya getirdiğimiz zaman bitkinin elde ettiğiniz ürünün daha standart daha kaliteli olmasını sağlayan bir sistem” şeklinde konuştu.
Yüzde 80’i Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor
Ürünlerin büyük bir kısmını Avrupa ülkelerine ihraç ettiklerini kaydeden Aydın, “Burada ürettiğimiz ürünlerin önemli bir kısmı yüzde 80 oranı Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor. Geri kalan kısmı da iç piyasada değerlendiriyoruz. Ana müşterilerimiz Avrupa ülkeleri diyebiliriz. Almanya, Fransa, Hollanda başta olmak üzere Polonya, Romanya gibi Balkan ülkeleri de dahil olmak üzere Avrupa ülkelerine gönderiyoruz’’ ifadelerini kullandı.