Azerbaycan’da 20 Ocak katliamının kurbanları anıldı

Azerbaycan’da 20 Ocak 1990’da Sovyet güçlerinin Bakü’ye girerek sivilleri katlettiği olayların 32. yıl dönümünde anma töreni gerçekleştirildi.

Sovyet güçlerinin 20 Ocak 1990’da tanklarla Bakü’ye girerek sivilleri katlettiği 20 Ocak katliamının üzerinden 32 yıl geçti. Kanlı olayların 32. yıl dönümünde şehitler düzenlenen resmi törenle anıldı. Sabah erken saatlerden itibaren başlayan anma töreninde Azerbaycanlılar şehitliğe gelerek mezarlara kırmızı karanfiller bıraktı. Şehit olanların anısına yerel saatle 12.00’da trafik de 1 dakika süreyle durdu. Hazar Denizi kıyısındaki gemiler, araçlar ve otobüsler siren ve kornalarla şehitleri anarken, devlet dairelerinde bayraklar yarıya indirildi.

Cumhurbaşkanı Aliyev’den Şehitler Hiyabanı’na ziyaret

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve eşi Mihriban Aliyeva Şehitler Hiyabanı’na gelerek 20 Ocak katliamı kurbanlarının mezarlarını ziyaret edip şehitlik anıtına çelenk bıraktı. Yoğun katılım ve güvenlik nedeniyle şehitliğe çıkan tüm sokaklar ulaşıma kapatıldı.

Dünya kamuoyunun dikkatini çekmek Azerbaycan’ın yabancı ülkelerdeki büyükelçilikleri, diplomatik temsilcilikleri ve Azerbaycan toplulukları tarafından 20 Ocak’la ilgili anma törenleri gerçekleştirildi.

20 Ocak katliamı

Azerbaycan’ın bağımsızlığı ve toprak bütünlüğü için mücadele tarihine kahramanlık sayfası gibi dahil olan 20 Ocak 1990’da Azerbaycan’a karşı toprak talep eden Ermenistan’ın işgalci girişimlerinden ve eski SSCB yönetiminin buna göz yummasına karşı halk, Bakü sokaklarına çıkarak itirazını bildirmişti. 19 Ocak’ı 20 Ocak’a bağlayan gece, önceden olağanüstü hal ilan edilmeden SSCB ordusu olayları bastırmak için Azerbaycan’a karşı askeri operasyonlara başlamıştı. Bakü’ye giren SSCB ordusu halka ateş açarken, askeri araçlar sivillerin üzerine sürülmüştü. Yaşanan kanlı olaylarda 147 kişi hayatını kaybederken, 744 kişi ağır yaralanmış, 841 kişi ise yasa dışı bir şekilde gözaltına alınmıştı. Sovyetler Birliği’nin çöküşünü hızlandıran Kanlı Ocak olayları, Sovyet esaretinden sonra bağımsızlık ateşinin yakıldığı bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor.