Milli Savunma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dere: “Hedefimiz savunma sanayindeki yüzde 70 olan yerlilik oranını yüzde 90-95’lere seviyelerine çıkartarak tüm kritik teknolojileri milli ve yerlileştirmek”
“ÇORUM SAVUNMA SANAYİ BULUŞMASI” GERÇEKLEŞTİRİLDİ
Çorum Ticaret ve Sanayi Odası ve Saha İstanbul işbirliğinde “Çorum Savunma Sanayi Buluşması” gerçekleştirilirken programa katılan Milli Savunma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Muhsin Dere, “Hedefimiz savunma sanayindeki yüzde 70 olan yerlilik oranını yüzde 90-95’lere seviyelerine çıkartarak tüm kritik teknolojileri milli ve yerlileştirmek” dedi.
Çorum’da savunma sanayine ilişkin farkındalığı geliştirmek, savunma sanayine çalışma potansiyeli olan firmalara yön göstermek ve hedef vermek, kent sanayicilerini daha yüksek katma değerli ürünler üretmeye teşvik etmek amacıyla Çorum Ticaret ve Sanayi Odası ve Saha İstanbul işbirliğinde “Çorum Savunma Sanayi Buluşması” gerçekleştirildi. Millî Savunma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Muhsin Dere ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede’nin katıldığı programda Çorumlu sanayicilere savunma sanayinde yeni hedefler belirlenmesi ve Anadolulu sanayicilerin savunma sanayisinde önemli oyunculara dönüştürülmesi için yapılması gereken çalışmalar masaya yatırıldı.
Toplantıda bir konuşma yapan Millî Savunma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Muhsin Dere, hedeflerinin savunma sanayindeki yüzde 70 olan yerlilik oranını yüzde 90-95’lere seviyelerine çıkartarak tüm kritik teknolojileri milli ve yerlileştirmek olduğunu açıkladı.
Milli Savunma Bakanlığında 15 Temmuz hain darbesinin ardından yapılanmasında değişikliğe gidildiğini hatırlatan Bakan Yardımcısı Dere, “Genelkurmay, Kara, Hava ve Deniz Kuvvetleri Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde birleşti. 15 Temmuz hain darbe girişimin ardından 1 ay geçmeden Zeytin Dalı, Bahar Kalkanı, Barış Pınarı gibi Türkiye tarihinin en büyük operasyonları başladı. Türkiye tarihinde olmadığı kadar geniş kapsamlı hiç girilmeyen yerlere operasyonlar yapıldı. TSK içerisindeki hainlerden temizlendikçe daha da güçlendi. İlk zamanlar 5 pilotun yaptığını bir pilotumuz yaptı. Komando birliklerimiz aylarca operasyonlar yürüttü. Deniz kuvvetlerimiz Doğu Akdeniz’de, Ege’de sefer halindeler. Ülkemiz yurt içinde ve yurt dışında artık özne oldu. Söz söyleyen konuma geldi. Dikkate alınması gereken ülke haline geldi. Bu ciddi fedakarlıklarla oldu. Bu fedakarlığın karşılığını milletimiz görecektir” dedi.
Türk savunma sanayinin gelişim süreci hakkında da bilgi veren Dere, “1921 yılında Askeri Fabrikalar Umum Müdürlüğü var. Makine Kimya Endüstrisi’nin alt yapı oluşturulmuş. Bu bir köşe taşı. Sonra uçak fabrikası maceralarımız var. Sekteye uğramışız. NATO’ya girmişiz birçok şeyi müttefiklerimiz veririz demiş, bizde beklemişiz. 1974 Kıbrıs Harekatına kadar bu süreç gitmiş. Amborgolar gelince vakıf şirketleri kurularak dışarıdan alamadığımız ürünleri yerlileştirme süreci başlatılmış. Ciddi sıçrama olmuş. Merhum Turgut Özal döneminde Savunma Sanayi Müşteşarlığı kurulmuş. 2004 yılına geliyoruz savunma sanayisinde yerlilik oranlarımız yüzde 15 seviyelerinde. Yüzde 80-85 yabancı ürün bağımlısıyız. 2004 yılında Savunma Sanayi İcra Komitesi toplantısı vardı. Cumhurbaşkanımız, o dönem başkanlık ediyordu. Birçok yabancı proje yerli projeye dönüştürüldü. Yerli olarak yapılması kararı çıktı. O gün devrim niteliğinde bir karar çıktı. O zaman savunma sanayinde Türkiye’nin yerlileşme macerası ve sevdası başladı. Gelinen noktada yüzde 70’in üzerine çıktı yerlilik oranı. Savunma sanayiinde faaliyet gösteren şirketlerimiz dünyadaki ilk firma arasına girmeye başladı. Savunma sanayinde yıllık 10 milyar TL’lik Ar-Ge’miz oluştu. Bu yeterli mi kesinlikle yeterli değil. Ülke olarak savunma sanayine yaptığımız Ar-Ge harcamasını Amerika’da bir firma tek başına yapıyor. Bu gerçekleri bilmemiz lazım. Savunma sanayindeki yüzde 70 oranını yüzde 90-95’lere tüm kritik teknolojileri yerlileştirerek neler yapabiliriz bunu konuşmamız lazım. Bunun yolu vakıf şirketleri, kamunun firmaları, tersaneleri olamaz. Onlar belirli bir yere kadar geldiler. ASELSAN’ın, Roketsan’ın, TAI’nin binlerce alt yüklenicisi var. Bunların ana yüklenici olması lazım. Artık kendileri MSB’den proje alır hale gelir olması lazım. Çorum’daki sanayicilerimizi orta ölçekli, sonra büyük ölçekli sanayici haline getirerek Milli Savunma Bakanlığı’ndan proje alır hale gelmesi lazım” diye konuştu.
“Her türlü işbirliğine hazırız”
Milli Savunma Bakanlığı olarak yaptıkları çalışmalar hakkında da bilgi veren Dere, “MKE, 100 yıl geçmişe sahip bir kurum. Bugün MKE kanunu meclis gündeminde. Makine Kimya Endüstrisi Kurumu yapısını biraz değiştirmesi lazım. KİT statüsünde. MKE gibi kritik yerler ağır silah ve namlu üreten tek MKE var. Buralar belirli ölçüde devletin yönetiminde kalsın biraz özel sektör mantığıyla çalışsın. Özel sektörle işbirliği yapsın. Genel Müdürlük binasında 700 kişi çalışmasın. Özel sektöre daha çok iş versin. Kretik teknolojilerde belirleyici olsun. 27 tane askeri fabrikamız var. Asker, sivil, işçi, mühendis birlikte güzel uyumla çalışmalar devam ediyoruz. Burada stratejik işbirliği anlaşmalarıyla özel sektörle işbirliği yapsın. Özel sektörü yerlileştirsin. Biz ondan alım garantisi yapalım. Askeri tersanelerde donanmayı ayakta tutan birimlerimiz var. Buralarda yerlileşsin ve özel sektörle işbirliği yapsın. Bizim için asker-sivil, özel sektör-kamu ayrımı yok. Ciddi olarak işimizi yapalım. Asker, sivil ayrımı yapmayalım. El ele verelim. Özel sektör kamu ayrımı yapmayalım. Bürokrasi engel mekanizması olmasın. Koordinasyon içerisinde çalışırsak savunma sanayinde iyi noktalara geliriz. Biz her türlü işbirliğine hazırız” ifadelerini kullandı.
“Türkiye sanayi bakımından çok zengin bir ülke gibi gözükse de yeterince zenginliğe sahip değiliz”
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Hasan Büyükdede ise Türkiye’nin sanayi bakımından çok zengin bir ülke gibi gözükse de yeterince zenginliğe sahip olmadığını belirterek, “Hatta sanayi fakiri ülkelerden birisi olarak kabul edilebiliriz. Bu konuda Sanayi Bakanlığı olarak yaptığımız çalışmalarda Türkiye’de 280 bin hektar toplamda sanayimiz var. 280 bin hektar sanayinin sadece 110 bin hektarı Organize Sanayi Bölgelerinde. GSMH’da 7 bin dolar-8 bin dolar seviyesinde vasat şekilde devam ediyoruz. Bu vasatlıktan kurtulmak istiyoruz. Eğer böyle gidersek bir müddet sonra G-20’d en düşebiliriz. Kendimizi toparlayıp sanayimizi Avrupa’da belirli bir boyuta getirmiş ülkelerin seviyesine getirmek gibi bir zaruretimiz var. Bizim kendimizi İtalya, Fransa, Almanya ile mukayese eder hale getirmemiz lazım. Bunun yolu da 780 bin kilometrekarelik arazimiz var. Ama bunun içerisinde toplam sanayimiz 280 bin hektar. Bunun karşılığında GSMH’daki yerimize bakıyoruz topu topu 7-8 bin dolar. Bunu Türkiye’nin atlatması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Sanayi alanlarını büyütmeye çalışıyoruz”
Sanayi Bakanlığı olarak elimizdeki tüm sanayi alanlarını diğer bakanlıklarla çalışarak büyütmeye çalıştıklarını anlatan Bakan Yardımcısı Büyükdede, şunları kaydetti:
“280 bin hektar olan sanayi arazimizi 600-650 bin hektara çıkarmanın mücadelesini veriyoruz. Sanayi arazimi yükseltebiliriz ancak bunu gerçekleştirdiğimizde içerisini doldurmamız lazım. Ulaşımda yapılan yatırımlarla bunu gerçekleştirebilecek duruma gelmiş durumdayız. Israrla yapacağımız çalışmalardan birisi bu alanlarımızın genişlemişini sağlamak ikincisi bunların içerisini dolduracak yapıda nitelikli işletmelerle donatmak. Mevcut işletmelerimizi kapasite ve kalite olarak yukarı çekmek. Sanayi Bakanlığı olarak sanayi alanlarını büyütmeye gayret ediyoruz. Türkiye sadece kendi bünyesiyle değil artık dünyaya açılması gibi bir zorunlulukla karşı karşıya. Çin’de yatırım yapmış firmaların görüyoruz ki Türkiye’ye gelmek gibi dertleri var. Bizim hızla dünyaya açılmak ve onlarla entegre sanayi tesisleri kurmak zorundayız. Çin’in bıraktığı alanı bizim üstlenmek gibi bir yapıya ihtiyacımız var. Olanca gücümüzle ürettiğimiz alanlara mümkün olduğu kadar yabancılarla kol kola girmiş müesseseler kurmak onlarla bir araya gelme ihtiyacı duyuyoruz. Kaliteli, nitelikli, alt yapısı düzgün alanlar üretmek zorundayız.”
Savunma sanayine hizmet etmenin sıradan bir konu olmadığını vurgulayan Büyükdede, “2015 yılında SAHA İstanbul’u kurduğumuzda 27 firma vardı. 2 yıl içerisinde 175 firmaya ulaştık. Bugün 628 üyeye geldik. Büyük bir talep var. Yeni alan üretme ihtiyacımız var. Kalitemizi. Savunma sanayinin ihtiyacı olan nitelikli firmaların kalitesine ulaştırmak gibi görevimiz var. Bu dönem bizim uluslararası nitelikle ve savunma sanayine hizmet edebilecek nitelikte ekipman, donanım yapma kalitesine erişebilir hale gelmemiz gerekiyor. Savunma sanayine hizmet yapmak sıradan bir konu değil. Ama bu niteliğe firmalarımızın eriştiğini görüyoruz. Bu konuda hızlı bir gelişme var” şeklinde konuştu.
Programa Vali Vekili Recep Yüksel, Belediye Başkan Yardımcısı İsmail Yağbat, Çorum Sanayi Odası Başkanı Çetin Başaran Hıncal, SAHA İstanbul Genel Sekreteri İlhami Keleş, sanayiciler ve bakanlık yetkilileri katıldı.